Prof. Sayıner: Yeni varyant Türkiye’de tespit edilmedi, her an değişebilir
İZMİR – Dünya Sağlık Örgütü, ağustos ayında Kovid-19 vakalarında bir önceki aya göre yüzde 38 artış yaşandığını ve dünya çapında 1,4 milyondan fazla vakanın bildirildiğini açıkladı. DSÖ ayrıca, COVID-19’un Omicron varyantının alt varyantı olan Eris’in (EG.5) durumunu da ‘izlenecek varyant’ olarak değiştirdi.
Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Mikrobiyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. İstek Sayıner, şu an için Eris’in diğer varyantlara göre daha şiddetli hastalığa neden olduğuna dair geçerli bir bilgi bulunmadığını ancak varyantın hızla yayıldığını söyledi. Sağlık Bakanlığı’na bağlı Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü’ndeki referans laboratuvarının, test sayıları azalmış olsa da varyant analizlerine devam ettiğini ve söz konusu varyantların şu anda ülkemizde tespit edilmediğini kaydeden Prof. Dr. Sayıner, “Ancak bu bilgiler her an değişebilir” dedi.
Sayıner ile okulların açıldığı bu günlerde COVİD-19 ve Eris varyantının olası etkilerini ve alınması gereken önlemleri konuştuk.
‘ERİŞ VARYANTI HIZLA YAYILIYOR’
Dünya Sağlık Örgütü (WHO), COVID-19’un Omicron varyantının alt varyantı olan Eris’in (EG.5) durumunu ‘izlenecek varyant’ olarak değiştirdi. Bu ne anlama gelir? Endişelenmeli miyiz?
Bildiğiniz gibi, COVİD-19 enfeksiyonunun etkeni olan SARS-CoV-2, tespit edildiği tarihten itibaren aylar içerisinde değişime uğrayarak yeni bir varyanta dönüşmüştür. Yeni varyantlar bir öncekinin yerini alıyor ve toplumda baskın virüs haline geliyor. Son tespit edilen varyant olan Omicron da değişiklikler gösteriyor ve alt kümelere ayrılıyor. Eris (diğer adıyla EG.5), Omicron varyantı içindeki bir alt kümenin adıdır. İlk kez Şubat 2023’te tespit edildi. İngiltere ve ABD gibi bazı ülkelerde yayılıyor. Örneğin yeni bilgilere göre Amerika Birleşik Devletleri’ndeki Kovid-19 vakalarının yaklaşık yüzde 20’sinden sorumlu hale geldi. Başka Omicron alt kümeleri de var. Varyantları izlemeye devam eden ülkelerden gelen bilgiler, bu alt türlerin yayılacağını ve değişmeye devam edeceğini gösteriyor. Bahsettiğiniz gibi Dünya Sağlık Örgütü Eris’i ‘izlenmesi gereken varyant’ olarak ilan etti. Bu karar, Eris’in diğer varyantlara göre daha yakından izlenmesi gerektiğini belirtiyor. Özellikle kontaminasyon veya ciddi hastalık potansiyelinin izlenmesini tavsiye ediyor. Eris’in diğer varyantlara göre daha şiddetli hastalığa neden olduğuna dair şu an için bir bilgi yok ancak hızlı yayıldığını söyleyebiliriz.
Yeni varyant Eris nedir? COVID-19’un diğer varyantlarının semptomlarından farklılar mı?
Eris, Omicron varyantının bir alt kümesinin adıdır. Semptomlar açısından hiçbir fark yoktur. Boğaz ağrısı, burun akıntısı gibi üst solunum yolu enfeksiyonu şikayetleri sıklıkla görülmektedir. ABD gibi bazı ülkelerde Kovid-19 nedeniyle hastaneye yatışlarda hafif bir artış var. Bireylerde aşılar ve geçirilmiş enfeksiyonlar nedeniyle geliştirilen koruyucu antikor miktarı zamanla azalır. Eris varyantının mutasyonlar sayesinde mevcut antikorlardan bir ölçüde kaçma yeteneği kazandığını düşünürsek, Kovid-19 vakalarındaki artışı daha iyi anlayabiliriz.
‘YENİ VARYANTLARI TESPİT ETMEK BİRAZ ZAMAN ALABİLİR’
Türkiye’de eskisi kadar Kovid-19 testi yapılmadığı için yeni varyantları tespit etmenin zor olduğu belirtiliyor. Türkiye’de Eris veya daha yeni varyantları ortaya çıktı mı?
Birçok ülkede olduğu gibi COVİD-19 testleri ve varyant takibi eskisi kadar sık yapılmıyor. Sağlık Bakanlığına bağlı Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü’ndeki referans laboratuvarı, test sayısı azalsa da varyant analizlerine devam ediyor. Açıklandığı kadarıyla söz konusu varyantlar henüz ülkemizde tespit edilmedi. Ancak bu bilgiler her an değişebilir. Üniversite hastaneleri ve büyük hastaneler COVİD-19 PCR testlerini yapmaya devam ediyor. Ancak eskisi gibi şikayeti olan herkese günün her saatinde test yapılmıyor. Bu nedenle ülkemize yeni varyantlar girse bile tespit edilmesi biraz zaman alabiliyor.
Mevcut aşılar yeni varyanta karşı etkili mi ve bu konuda yeni çalışmalar var mı?
En yaygın kullanılan aşılar, virüsün ilk ortaya çıkan türüne dayalı olanlardı. Eğer kişi bu tip aşıyla aşılanmışsa ve antikor seviyesi yüksekse Eris varyantına karşı da koruma sağlıyor. Bazı aşı firmaları Omicron varyantı için yeni aşı çalışmaları yürütüyor. Yeni Omicron aşılarında Eris’in kendisi değil, ona yakın bir varyant kullanılıyor. Yeni aşının şu anda yaygın olan varyantlara karşı koruma sağlamada daha etkili olması bekleniyor. Önceki aşılar tamamen etkisiz değil ancak zamanla koruyucu antikor miktarının azalması ve yeni varyantın bazı mutasyonlar taşıması nedeniyle tam koruma sağlayamayabilir ancak ciddi enfeksiyonlara karşı koruma sağlayacağı öngörülüyor. Yaşlılarda, bağışıklık sistemi baskılanmış kişilerde ve altta yatan önemli kronik hastalıkları olanlarda riskler artabilir.
‘MASKE KULLANMAYA BAŞLADIM’
Önümüzdeki kış okulların da açılacağını ve bizlerin de kapanacağını düşünürsek endişelenmeli miyiz? Herhangi bir rastgele önlem almak gerekli mi?
Odaların havalandırılması, maske kullanılması, ellerin yıkanması gibi genel önlemlerin alınması, hasta bireylerin 3-5 gün okula gelmemesi ve evde istirahat etmesi faydalı olacaktır. Kendi adıma toplu taşımada maske kullanmaya başladım, iş yerinde pencereleri mutlaka açık bırakmaya dikkat ediyorum, mesafe kurallarına uymaya çalışıyorum. Daha fazla bilgi toplandıkça sağlık otoritelerinin aşı ve diğer tedbirlere ilişkin kararlarına uymak uygun olacaktır.
Dünya Sağlık Örgütü (WHO), ağustos ayında Kovid-19 vakalarında bir önceki aya göre yüzde 38 artış yaşandığını ve dünya çapında 1,4 milyondan fazla vakanın bildirildiğini açıkladı. COVİD-19’da durum nedir, tehlike hala devam ediyor mu?
Tabii ki COVİD-19’un ilk evrelerindeki gibi bir risk yok. Ancak önümüzdeki aylarda vaka sayısında bir miktar artış yaşanabilir ve yeni aşı kararları alınabilir. Pek çok uzman, grip aşısı gibi yıllık aşılama veya birkaç yılda bir yeni varyantlara karşı etkili mRNA aşılarıyla aşılama gibi önlemlerin kullanılacağı görüşünde. Tıpkı gripte olduğu gibi bazı riskli grupları korumaya özen göstermek çok önemli. Virüsün değişimi devam ediyor. Enfeksiyon riski ortadan kalkmayacak, zamanla daha hızlı/kolay yayılan bir enfeksiyon haline gelmesi bekleniyor ancak ciddi/ölümcül hastalık riski azalıyor. Ancak Kovid-19’un ölümle sonuçlanma riski taşıdığı ve tüm vücudu etkileyebileceği unutulmamalıdır. Özellikle toplumdaki davranışlarımızda enfeksiyon kapmamak ve enfeksiyonu yaymamak için dikkatli olmamız gerekiyor. Her yeni enfeksiyon, virüsün daha fazla değişikliğe uğraması anlamına gelir. Maske kullanmanın, hastaları toplumdan ve riskli bireylerden bir süre uzak tutmanın, aşı yaptırmanın ne kadar önemli olduğunu yaşadık. Bu tedbirler sayesinde son 4-5 aydır Kovid-19 günlük hayatımızdan neredeyse tamamen yok oldu. Yaşadıklarımızı unutmamak ve önlem almaya devam etmek önemli.